29 Mart 2013 Cuma

Emeklilikte yaşa takılanlar ile ilgili güzel bir haber

Bu haber çok güzel bence helede bu ekteki bu mağduriyeti anlayan yazı çok haklı çok doğru duygu ve düşünceleri anlatan bir yazı.Bir anne dile dökmüş.İnşallah yasa bir an önce çıkar isteyenler emekliliğine kavuşur.Zamanı gelince bizleri tüm çalışan anneleri de ilgilendirecek inşallah güzel çözümler bulunur.







Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı , 1999 yılından önce işe başlayanlardan prim gün sayısını doldurmasına rağmen kanunda öngörülen yaşı doldurmadığı için emekli olamayanlara yönelik çalışma başlattı. Buna göre yaş beklemeden biraz düşük maaşla emeklilik mümkün olacak.

1999 yılında çıkarılan bir yasa ile çalışanların emekli olma şartları değiştirildi. Yasa ile 1999 yılından sonra işe girecek olanlar için, daha önce kadınlarda 38 olan emeklilik yaşı 58'e, erkeklerde 43 olan emeklilik yaşı da 60'a çıkarıldı. Aynı yasa ile SSK'ya tabi çalışanların emekliliği için gereken gün sayısı 7000'e çıkarıldı. Bu tarihten önce işe girenler için 1976 yılına kadar geriye dönük olarak 'Kademeli Yaş ve Gün Şartı' getirildi. 5510 sayılı yasayla 30 Nisan 2008'den itibaren işe girenler için ise 65 yaş şartı getirildi. Böylece kademeli yaş düzenlemesi kapsamında prim gün sayısını doldurmasına rağmen yaş şartını tamamlayamadığı için emekli olamayan milyonlarca kişi ortaya çıktı. Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre 'emeklilikte yaşa takılanlar' bir araya gelip sıkıntılarını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e anlattı. Bu bilgiler ışığında bürokratlara çalışma yapma talimatı veren Çelik, sıkıntı hakkında şöyle konuştu: “1999 yılında 10 yıl çalışıp, '10 yıl sonra ben emekli olacağım' diye bekleyen vatandaşa diyelim ki 4 yıllık ilave bir süre geldi. Vatandaşlarımız, 'bizim prim ve gün sayımız doldu' diyor. Vatandaşımız, 'Biz oyun oynarken kural değişti, bizim ne günahımız var' diyor. Tabii ki bakıldığında haklı, kamu düzenleme yapabilir mi? Yapabilir. Ne yapılabilir, dünyadaki örnekleri nedir? Bir haksızlık var mı? Var. Kısmî emeklilik çerçevesinde değerlendirilebilir veya uzatılan süre dikkate alınarak maaş bağlanırken ona göre maaş bağlanılabilir. Tüm bu hesapları dikkate alarak, geleceğe dönük projeksiyonlar yaparak sistemi tahrip etmeden bir çözüm arayışı içerisindeyiz.” Çözümün 'yaş beklemeden biraz düşük maaşla emeklilik' şeklinde gerçekleşmesi halinde ilk etapta 500 bin kişinin emekli olması bekleniyor

Yazılar netten alıntıdır

Beni Böyle Sev

Ben normalde haftaiçi pek dizi seyredemiyorum özellikle saat dokuzdan önce Efeyi yatırmadan hiçbişey izleyemiyorum.Hafta içi birtek Kayıp Şehir ve Umutsuz Ev kadınlarına bakıyordum.
Kayıp Şehir bitti ona üzüldüm.Umutsuz ev kadınlarıda gün değiştirdi kanal değiştirdi derken tadı kaçtı.Bu ara herkesten çok methini duyduğum Trt'de yayınlanan Beni Böyle Sev dizisini seyretmeye başladım.Ben yarıdan başlamayıo sevmediğim için ilk bölümünden bu yana netten izledim.
Size şöyle diyebilirim diziye bayıldım.Konu klasik bir konu ama oyuncuların aşkı öyle güzel ve saf -temiz anlatış biçimlerine hayran kaldım.Sıkmıyor boğmuyor,germiyor.Görüntüleriyle müzikleriyle,esprileriyle kendini izlettiriyor.Geçen pazartesi günü seyrederken eşim yüzüme baktı dizi başladığıdan beri yüzünde bir tebessüm var dedi.
Tavsiye ederim seyredin derim.Trt1de her Pazartesi.
Hiç sevmediğim Pazartesi gününü diziden dolayı iple çekiyorum


Mağaza gezerek alışveriş yapan anne kalmayacak! Mompery.com'a uğrayın, en büyük indirimi siz kapın!

Vitrin gezmek, artık demode olmaya başladı. Geçiyorsunuz internet başına ve birkaç küçük dokunuşla seçtiğiniz güzel ürünler anında kapınızda. "Avvio, Hello Kitty, Huggies, Kotex, Wonderwalls, Be Cool” gibi büyük markaların siz bayanlar için sağladığı kolaylıklar ve % 90’lara varan indirimler aklınızı başınızdan alacak. Hepsi Mompery.com’a yapacağınız giriş sayesinde kolayca elinizin altında.

Daha önce Trendyol’da deneyim kazanmış olan genç ekip, Mompery.com’u tasarlarken “Ancak başkaları için yaşanan bir hayat, yaşamaya değer bir hayattır” düşünüşüyle yola çıkmışlar ve kendilerini annelere hizmet etmeye adamışlar. Siz ve sizin için değerli olan sevdiklerinizi mutlu edebilecek büyük indirimler sağlıyorlar.

‘Ne zaman açılıyor bu indirimler ve fırsatlar diye düşünenleriniz vardır mutlaka. Her sabah 7’de açılan indirimli butikler, 72 saatte bir de yepyeni ürünlere yenileniyor ve zenginleştiriliyor. Özellikle anne ve çocuk ağırlıklı ürünlere yer veren sitede en çok ilgiyi şu anda 5 gün daha sürecek olan Hello Kitty lisanslı ürünleri çekiyor.

İndirim fırsatı, üye olduğunuz anda size gelen 20 TL değerindeki hediye çekiyle başlıyor. İlk 100 TL alışverişte “ekstra” 20 TL indirim kuponu kazanma şansınız da var. Kısacası, hemen www.mompery.com adresine uğrayın, ilk günden 40TL hediye çeki avantajını da kaçırmayın.





Bir bumads advertorial içeriğidir.

27 Mart 2013 Çarşamba

Küçük mucizeler dükkanı Kitabını isteyen var mı?

Geçen gün Hediye çeki kazandığıma dair hepsiburada.com'dan mail geldi.Bende siteyi incelediğimde kitap bölümünde Debbie Maccomber seti ile ilgili indirim vardı 5 kitaplık seti aldım.İlk fırsatta okumaya başlıcam.

Aslında bendede yeni aldığım Küçük mucizeler Dükkanı kitabı vardı.Bende bunu çekilişle sizlerle paylaşmak istedim.

Belki çoğunuz bu kitabı okudu ben okumadım ama blogger arkadaşlarımda tavsiyesini çok okudum.
Eğer bu Küçük Mucizeler dükkanı kitabı için bir çekiliş yapmak istiyorum
Çok şartlı şurtlu çekilişlerden ben hoşlanmıyorum 
O yüzden sadece izleyicim olursanız memnun olurum olmasanızda bişey dememki:(
Tabi çekilişe katılmak için mail adresinizi yazmanız yeterli.
Facebookda,twitterda yada blogunuzda duyurmak isterseniz onada memnun olurum ama şartım değil.
Çekilişimi 10 Nisanda yapıyım diyorum.
Kargo Türkiye içi bana ait tabiki:)
Sevgiler

26 Mart 2013 Salı

Serenad ve Dikkat Bebek Var

Cuma akşamı sesim iyice kısılmış bir şekilde işten çıktım evede gidip hemen yattım.Cumartesi Pazar dinlendim sonrada iltihap kulağımdada başladığı için işe pazarteside gelemedim.Doktora gittim.Evde Bol bol yattım dinlendim uyumadığım ve gözümün açık olduğu zamanlarda bir kitap bitirdim ve film seyrettim.Aslında dinlenmek iyi geldi ama hala kendime gelebilmiş değilim halsizim.
Serenad-Zülfü Livaneli kitabını ne zamandır okumak istiyordum.Sevil arkadaşım evine gittiğimde bana okumamı tavsiye edip verdiği kitaplardan biriydi.Kitabı çok beğendim Elime aldım iki günde bitirdim.Birçoğunuz okumuşsunuzdur bloglardanda bu kitap hakkında tavsiye çok duymuştum.Ama okumayanınız varsa mutlaka tavsiye ederim.

Birde Dikkat Bebek Var isimli filmide yine birkaç blogdan tavsiyesini duymuştum.
Filmi seyrettim eğlenceli keyif aldığım bir filmdi.
Konusu:
Doğumlara çeyrek kala yolları kesişen 5 çift aynı dönemlerde bebek beklemenin heyecanını ve sevincini yaşarken, hamilelik sürecinin sıkıntılarına beraber göğüs geriyor, en mutlu anlarına beraber şahit oluyorlar. Ve bu süreç hepsine şunu öğretiyor: sen ne kadar plan yaparsa yap, hayat en beklenmedik şeyleri önüne koyar!
Film, Heidi Murkoff’un kaleme aldığı ve dünya çapında çok satan kitaplar arasında gösterilen "Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler" adlı kitaptan Shauna Cross ve Heather Hac tarafından uyarlanmış. En son 2009'da çektiği ve Robert De Niro'nun başrolde olduğu Herkesin Keyfi Yerinde (Everybody is Fine) ile kamera arkasına geçen Kirk Jones'un yönetmen koltuğuna oturduğu bu romantik komedide Elizabeth Banks, Brooklyn Decker, Genesis Rodriguez, Jennifer Lopez, Dennis Quaid, Cameron Diaz, Anna Kendrick gibi yıldızlar bir araya geliyor.

22 Mart 2013 Cuma

Baş Belası


Geçen cumartesi akşamı henüz hiçbrimiz hasta olmadan önce  Zeytinburnu Kültür merkezinde Baş Belası adlı oyuna gittik.Eğlenceli bir oyunda keyif aldık.Bu cumartesi akşamıda başka bir oyuna gidicez.2 oyunun biletlerini bir ay öncesinden almıştık.Şu ara nerede oynuyor bilmiyorum ama gitme imkanınız varsa tavsiye ederim.
Konusu:
Baş Belası, hayata bir süre kahkaha molası vermek isteyen tüm tiyatro severlerin ilgi ile izleyeceği bir komedi.Rauf orta yaşlı, evli ve işkolik bir adamdır. Karısı Jülide ile yaşadıkları ufak tefek problemlerle yüzleşmek üzereyken, hayatarına bozuk arabası ile Hulusi düşer. Evet, düşmek tam da Hulusi yi tanımlayan bir eylemdir. Hayat üniversitesinde doktorasını kadınlar üzerine yapmış olan Hulusi, bir tesadüf sonucu aynı gecede hem Jülide nin hem de Rauf un yatağında yakalanmıştır. Bakalım bu karmaşadan kurtulmaya çalışan Hulusi, dolayısıyla Rauf ile Jülide çiftinin başına neler gelmiş...




21 Mart 2013 Perşembe

Yaz gelsin artık

Cumartesi gecesi Efe kulak ağrısı ile uyandı.Akabinde burun akıntısı ve öksürük tekrar basladı.Bahar ayları alerji durumumuzu dahada arttırıyor.İlaçlar ve bitkisel takviyelerle şimdilerde dahada iyi sayılır.Bugün okulu akvaryum gezisine götürecekmiş heyecanlıydı.Bu arada Efe hastayken ilk önce eşimde biraz grip belirtileri daha sonraki günde bende boğaz ağrısı ve ateş başladı.Hem efenin öksürüğü hem kendi boğaz ağrısı ve ateşlenmemden dolayı gece uyuyamadım. Dün kendimi dahada kötü hissettiğim için işten erken çıktım.Eve gittim uyudum 3 saat iyi geldi.
Bugün yine halsizlik var ama işe gelmek zorundayım.Çünkü efe hasta olduğu zamanda bazen bir gün gelmiyorum o yüzden birde gelmeme durumları bişey denmese de yöneticimiz tarafından pek hoş karşılanmıyor.Allahtan neyse ki bugün işlerim daha az gibi görünüyor(öğleden sonra çoğalmazsa)Yazın gelmesini bu hastalıklardan ve üzerimize giydiğimiz montlardan kurtulmak ve haftasonları bol bol güneşin tadını çıkarmak istiyorum.Ben sıcaktan şikayet eden birisi olmadığım için daha çok istiyorum evet ben kışı sevmiyorum.

18 Mart 2013 Pazartesi

Yepyeni çekilişler


Çok güzel 3 kitap çekilişi için tık tık

2.çok güzel Kitap çekilişi için 
tık tılk


Bu güzel tabakların çekilişine katılmak için tık tık

Diğer bir çekiliş için tık tık


Çekiliş için tık tık



Çekiliş için tık tık

15 Mart 2013 Cuma

İlkokulla ilgili kafamda deli sorular

Daha önce tadilat sorunu vardı cok sukur o bitti.Sünnet hazırlıkları ve Nisanda olacak sünnet operasyonu ve sonrasında ilkokul hazırlıklarına baslıyoruz.
Efe bu sene Eylülde ilkokula başlayacak.Evimize yakın bir devlet okulu var oraya başlatmak istiyoruz.Okulun başlamasına daha 5 ay var ama benim kafamda bir sürü endişe ve soru var.
3senedir özel bir kreşe gidiyor.Bu sene devlet okuluna gidicek kolay adapte olucakmı ?
Sabahları okul 9da başlıyormuş eşim işe 8de başlıyor ben 8 buçukta.Onu okula bizim bırakmamız çok zor görünüyor.Eğer bıraksak bile en az 1 saat okulda beklemesi gerekiyor.Evimize çok yakın olmasına rağmen servise vermemiz gerekir o bir yana servise birinin bindirmesi meseleside var.
Alt katta eşimin babaannesi var ondan rica ederiz diye düşünüyorum ama o kabul edermi?
Neticede yaşlı bir insan sabahları erken kalkmak istemeyebilir.Arada sırada hasta olduğunda destek istiyoruz ama bu sürekli olucak.
Birde Efe ona her dediğini yaptırıyor ben bugün okula gitmicem deyip biraz ağlasa oda kıyamayıp gitme diyebilirki bunu bir kaç kez yaşadık.
Hadi bu sorunları hallettik okulda 3 ten sonra etüt gibi kurs oluyormuş.Okul çıkışları 16:30da oluyormuş eşim ancak onu işten çıkıp 17:00de onu alabilicek.O yarım saatte ne yapıcak?Benim zaten imkansız ben 19:30da evde oluyorum.
Bunun dışında bir konuda okuldan çok öğretmen önemli olduğunu herkes söylüyor.Bütün öğretmenlerimiz iyi tabikide ama kötü örneklerde duyabiliyoruz.Nasıl bir öğretmeni olucak acaba?
Off off yani çokmu büyütüyorum çokmu endişe yapıyorum sizce?


14 Mart 2013 Perşembe

Abiye elbise için önerlerinize talibim

26 Mayısda oğlumun sünnet düğünü olacağı için abiye bir elbise almak istiyorum.Ama bazı arkadaşlarım elbiseler aldılar ve fiyatlar baya pahalı geldi.Malum düğün masrafıda yeterince çok olduğu için elbiseyede çok fazla bir bütçe ayıramıyorum.Birkaç model var beğendiğim ama onları uygun fiyata bulabilirmiyim onu bilmiyorum.Bakmaya gittinmi hiç diye sorarsanız hiç gitmedim.Biraz daha kilo veriyimde nisanda bakmaya giderim diye düşünüyorum.Hiç bulamazsam diktirmeyi düşünüyorum ama diktirmekde baya zahmetli olabiliyor gel git provalara, birde istediğin gibi olacakmı endişesi var.Sizin önerebileceğiniz İstanbulda uygun güzel abiye modelleri olan yerler varmı?Tavsiyede bulunursanız çok memnun olurum.
Nette araştırırken beğendiğim 2 abiye elbise modeli.Birisini arkadaşım bulmuş o gönderdi.


13 Mart 2013 Çarşamba

Doğan Cüceloğlu'ndan Müthis Hayat Dersi

Ben Doğan Cüceloğlu'nu ve Üstün Dökmen'i çok severim.Üstün dökmen'in 3 günlük iletim ile ilgili bir eğitime katılmıştım.Doğan Cüceloğlu'nunda bir söyleşine katılmayı çok isterim.Hepimizin unuttuğu aklımıza getirmediğimiz müthiş bir hayat dersi vermiş.Ben yazı biraz uzunda olsa okuyun derim


Doğan Cüceloğlu'nun eğitimindeki katılımcılarla 
bir konuşmasından:

Doğan Cüceloğlu: Arkadaşlar,
aranızda ölümcül hastalığı olan var mı?

Bir katılımcı: Allah'a şükür, hocam, bildiğimiz kadarıyla yok.

Cüceloğlu: Ne güzel! Peki, bana, istisnasız tüm insanların,
yani altı milyar insanın da başına geleceği garanti bir şey söyler misiniz?

Cevap neredeyse otomatik olarak çıkar: Ölüm!
Cüceloğlu: Gerçekten de ölüm tüm insanların başına geleceği kaçınılmaz olan tek şeydir. Doğum da tüm insanların başına kesinlikle gelmiştir, ama bundan sonra başa gelmesi kesin olan tek şey ölümdür. Başka hiçbir şey insanların tümünün başına gelmeyecektir. Peki, madem öleceğimiz garanti, bu benim ölümcül bir hastalığım olduğunu göstermez mi?

Katılımcılar burada sessizce, başlarıyla onaylamaya başlar. Öleceğim belli ise benim ölümcül bir hastalığım olduğu da açıktır...

Cüceloğlu: Peki, ne zaman öleceğimizi biliyor muyuz?

Katılımcılar: Hayır

Cüceloğlu: Bu saniye içinde olma olasılığı var mı?

Bir katılımcı: Var.

Cüceloğlu: Yarın?

Bir katılımcı: Evet.

Cüceloğlu: 30 yıl sonra?

Bir katılımcı: Olabilir.

Cüceloğlu: Peki bunlardan hangisinin sizin başınıza geleceğini biliyor musunuz? Mesela bu akşam eve sağ salim varacağınızı nereden biliyorsunuz?

Sınıf sessizce dinlemeye devam eder. Çünkü genellikle yaşama böyle bakmamışlardır.

Cüceloğlu: Peki bir de tersini düşünelim, bu akşam eve döndüğünüzde, bu sabah evden çıkarken sağ salim bıraktıklarınızı sağ bulma garantiniz nedir? Var mıdır böyle bir garanti?

Bir katılımcı: Yoktur Hocam.

Cüceloğlu: Peki nereden biliyoruz az sonra telefonun çalmayacağını ve evdekilerden birinin az önce öldüğünün bize söylenmeyeceğini?

Katılımcılar burada rahatsız olmaya başlar.

Bir katılımcı: Hocam konuyu değiştirsek?

Cüceloğlu: Ama en yalın ve açık gerçek üzerine konuşuyoruz, biraz daha devam edelim bence. Peki, acaba bunu dün gece bilseydiniz, yani evde akşam birlikte olduğunuz kişilerden birinin yarın ölüm günü olduğunu bilseydiniz, o zamanı aynı dün gece olduğu biçimde mi geçirirdiniz? Yoksa farklı şeyler mi yapardınız?

Bir katılımcı: Kesinlikle çok farklı geçerdi Hocam.

Cüceloğlu: Şimdi sizden rica ediyorum, lütfen bir an arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın ve bu sabah evden çıkarken evde bıraktıklarınızdan birinin gerçekten öleceğini düşünün, dün akşamınızı nasıl geçirirdiniz? Aynı iletişim mi olurdu? Onunla aynı konuları mı konuşurdunuz? Aynı konular, tartışma ya da gerginlik yaratır mıydı? Yoksa önemsiz hale mi gelirdi? Bu sabah evden çıkarken, bu son görüşünüzde ona ne derdiniz? Onun boynuna sarılmakta tereddüt eder miydiniz? Çok sıkı sarılmaya mı, aynaya mı vakit ayırırdınız? Ona, yüreğinizin derininden gelen bir "Seni gerçekten çok seviyorum" demeye ne gerek var diye düşünür müydünüz? Onun ölecek olması sizin ona duyduğunuz sevgiyi yoğunlaştırmaz mıydı?

Burada bazı katılımcılar ağlıyordur. Belli ki dün akşam yaptıklarından bir kısmının ne kadar anlamsız olduğunu şimdi fark etmişlerdir.

Cüceloğlu: Şimdi gözlerinizi açabilirsiniz, acaba kaç tartışmamızı bu kadar gereksiz biçimlerde yapıyoruz, kaçı gerçekten yaşamda karşımızdakinin varlığından daha önemli, hangilerinde "Şimdi kalbini kırdım, ama zaman içinde ben ondan özür dilemesini bilirim" diye kendi kabuğumuza çekilip tartışmaları donduruyoruz. Yarattığımız kırgınlıkları tamir etme olanağımız gerçekten var mı?
BUNA ZAMANIMIZ GERÇEKTEN KALDI MI?


12 Mart 2013 Salı

Bol gezmeli haftasonundan

Cumartesi günü kardeşim ve eşi İzmir'den diğer kardeşimde Ankara'dan bizleri ziyarete geldiler.
2 Aydır gelmiyorlardı.İzmirde olan kardeşim orada İnşaat Mühendisliği yaptığı için 1 senedir orada yaşıyorlar 1 sene daha orada kalıcaklar.Ondan sonra nereye gidecekleride maalesef belli değil.Ankarada olan kardeşimde Bilkent Endüstri Mühendisliğinde son sınıfta okuyor.Her birimiz bir büyükşehirde yaşıyoruz.Sık sık görüşemiyoruz birbirimizi özlüyoruz.Bir tek ben annem ve babama yakın oturuyorum.İyikide yakın oturuyorum tek kız çocukları olarak benim yakınlarında olmam onlarıda mutlu ediyor.Fakat Efenin okulundan dolayı ancak cumartesi akşamları görüşebiliyoruz.Bu cumartesi hep beraber annemlerdeydik.Geldikleri gün evimizi yeniledik diye masanın üzerine güzel dekoratif bir ayna aldılar.Bende banyo ve tuvalete halı ve ayrıca servis sehpası aldım.
Onlarıda ayrıca paylaşıcam sizlerdende birkaç tavsiye alıcam.
Pazar günü kahvaltıya çağırdım.Güzel hep beraber kahvaltı yaptık kahvelerimizi içtikten sonra havada güzel hadi hep beraber gezmeye çıkalım dedim.
Florya sosyal tesislerini kalabalıklığından dolayı pazar günleri pek tercih etmesemde onlar için gittik.Tabiki koca tesiste otoparkta yer bulamayacak kadar kalabalıktı.Birşeyler içmek için oturucak yer bile zor bulduk biraz sahilde yürüdük biraz efenin gönlü olsun diye lunaparka gittik.
Sonrasında orada fazla kalmadık Miniaturk'u daha önce görüp görmediklerini sorduk görmemislerdi oraya gittik.Orasıda baya kalabalıktı.Ama neyse gezdik onlar içinde bizim içinde güzel bir geziydi.Ama baya yorulduk.
Efede ilk defa buraya gidiyordu hoşuna gitti.
Akşam annecim ne güzel bir gün geçirdik ama dimi diyordu.


Gezimizden resimler;








7 Mart 2013 Perşembe

Öglenleri Yürüyüş yolum

Hafta içi her gün Galata köprüsünde Öğlenleri yemekten sonra en az 30 dakika bazen 40-45 dakika yürümeye çalışıyorum.Bazende ters yöne Kabataşa doğru yürüyorum.Çünkü bir spor salonuna gitme imkanım maalesef yok.Akşam oğlum 9-9 buçuk arası yatıyor bende akşam 7buçukta evde oluyorum eğer sporada gitsem onu çok az göreceğim yada sadece sabahları görüşebileceğiz.Aslında 1 saat yürümem gerekiyor.Ama yemekhanede yemeğini al ye derken yarım saat geçiyor.Gerçi öğlenleri yediğim pekde birşey yok zaten diyet yemeği neyse onu alıp yiyorum.Ama hava kötü değilse bu yolda  deniz kokusu ala ala kulağımda müzik ile yürüyüş çok iyi geliyor.Kötüyse de montum atkım falan güzelce sarınıp yürüyorum.Zaten bundan sonrada havalar ısınır inşallah dahada keyifli olur.Çoğu zaman akşamlarıda 15-20 dakika otobüse kadar yürüyorum.İş yerindeki arkadaşım ne güzel hiç vazgeçmiyorsun yürüyüşlerinden diyor bende inşallah bu kararlılıkla devam ederim diyorum.Bazen öğlenleri gelince bir yorgunluk bir ağırlık çöküyor bazende aldığım güzel havadan sonra işe adapte olmakda zor oluyor:)
Bugün yürüyüş yolumda biraz resim çektim.



6 Mart 2013 Çarşamba

7 KİLO VERDİM

15 Ekimde diyetisyene gitmeye başlamıştım Fakat Aralık ayında bizim tadilat olayının araya girmesiyle diyet olayına adapte olamamıştım.Son 1 aydır özellikle yoğun bir şekilde diyetime adapteyim.
Diyetisyene başladığımdan beri 7 kilo vermiş bulunmaktayım.Süre olarak çok gibi olsada 4 kilosunu son 1 ayda verdiğimi söyleyebilirim.Özellikle 2 haftadır öğlen yemekten sonra en az yarım saat yürüyüşlerimi yapıyorum akşam eve gidince mekik çekiyorum.Mutlaka suyumu en az 2 lt içiyorum.
Listeme uyuyorum yediğimi içtiğimi hep yazıyorum
Fakat daha çoook yolum var hedefime en az 10 kg var.Fazlasıda varda ilk etapta en azından on kilo daha vermem gerekiyor.İlerde şeker hastası olmamam için insilün direnci sorunumu bitirmem ve bunu bitirmem içinde kilo vermem gerekiyor.Bu yaz istediğim hamilelik planlarıma göre bu kiloda hamile kalmamam gerekiyor ve Oğluşumun sünnet düğününde istediğim gibi bir elbiseyi giymem için bu kiloya ulaşmam gerekiyor.Yani anlıyacağınız çok sebebim var.Ve en önemliside verdikten sonra almak istemiyorum.
Daha çok çalışmam lazım çoooook:)



Oğluşumla İlkokula hazırlık için aldıklarım

Efe bu sene Eylülde okula başlayacak.Anaokuluna devam ediyor okuma ve matematik olarak genel anlamda hevesli olduğunu gördüm.Okulundaki pedagoga sordum baskı yapmadan hazırlık anlamında destek olabilirsiniz dedi.Benim acaba sıkılırmı gibi bir endişem vardı ama sıkılacağını düşünmüyorum hem o hem siz daha kolaylık yaşarsınız dedi.
Bende belli bazı destek yayınları aldım birisini arkadaşım verdi.
Haftasonu Keloğlan Matematik Ülkesinde olana çalıştık çokda zevk aldı cd olduğu için bir çizgi film havasında eğlenceli bir matematik eğitimi olarak keyifliydi hiç sıkılmadı hatta 1 ünite bile yapmayacaktık ilk aşamada fakat Efe ünite 2 yi bitirdi.
Hepsi ile ilgilide hem internette yorumları okudum hemde okula sordum genel olarak insanlar çok memnunlardı.
Aldığımız Destek yayınları.


              Morpa Okuma yazma öğreniyorum seti(55 kitap)
                                İçeriği
Okuma Yazma Öğreniyorum \'29 Kitap\'
Matematik Öğreniyorum \'15 Kitap\'
Yaşasın İlk Defterim
Kolay Okuma Dizisi \'10 Kitap\'
Morpa Kampüs






















                                Keloğlan Matematik Ülkesinde Cd
Keloğlan Matematik Ülkesinde ilköğretim 1. sınıf öğrencisinin yaş grubunu göz önünde bulundurarak MEB 1. sınıf matematik müfredatına tam uyumlu bir şekilde bilgiyi aktarmak, interaktif (etkileşimli) animasyonlarla ilgiyi odaklamak, başarıyı ödüllendirmek ve öğrenimi oyunlara destekleyici en sıkıcı ya da en zor konuları bile çizgi film tadında işleyerek eğlenceli hale getirmek üzerine kurgulanmıştır






















                  Nasreddin Hoca ile Okuma Yazma Öğreniyorum Seti

1 adet İnteraktif Eğitim CD'si
1 Adet VCD
8 Adet Okuma Kitabı
1 Adet 176 Sayfa Etkinlik Kitabı
40 adet Ses Kartı
Sözcük Avı Oyun Kartları




5 Mart 2013 Salı

NIVEA yürekleri ağza getiren bir şakayla yeni Stress Protect deodorantı tanıttı

Havaalanında yaşanabilecek en büyük terslik veya en korkutucu deneyim ne olabilir dersiniz? Uçağınızı kaçırmak mı, bavulunuzu kaybetmek mi yoksa hava koşullarından dolayı günlerce havaalanında kalmak mı?

NIVEA, yolcular üzerinde uyguladığı Stres Testi’yle, onlara soğuk terler döktürmüş ve yeni Stress Protect deodorant için eğlenceli bir viral reklam hazırlamış. Videoyu izleyenler, en stresli deneyimlerini #StresTesti etiketiyle Twitter’da paylaşmaya başlamış bile.


Şubat ayında dünya çapında 5 milyondan fazla izlenme ile en çok paylaşılan viral videolardan olan Stres Testi, NIVEA’nın yeni ürünü Stress Protect deodorantı tanıtıyor. Videoda, farklı insanlar havaalanında uçaklarının kalkmasını beklerken, bir anda tehlikeli bir kaçak olarak arandıklarını öğreniyorlar ve ne yapacaklarını şaşırıyorlar.

Günlük hayatımızda karşılaşabileceğimiz heyecan, korku, stres gibi duygu değişimlerinin neden olduğu terleme ile yeni NIVEA Stress Protect deodorantın ne kadar iyi başa çıktığını, esprili bir dil ile anlatan videoyu izleyince, soğuk terlere karşı önlem almanın önemini kesinlikle hissedeceksiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

1 Mart 2013 Cuma

Geçen haftasonundan

Yine aysonu yoğunluğundan geçen haftasonunu ancak yazabiliyorum.Geçen cumartesi Blog sayesinde tandığım arkadaşım Sevilim bana misafir oldu.Akşam eve gidince hazırlayabildiğince misafirime birşeyler yapmaya çalıştım.Yaprak sardım,Börek,Poğaça tatlı falan birşeyler yapmıştım.
Sevilimi iyi ağırlamak istedim.İnşallahda iyi ağırlayabilmişimdir.Ama ben güzel ve keyifli bir gün geçirdim.Bol bol muhabbet ettik.Ama ne sofrayı nede kendimizin resimini çekmek muhabbet etmekten aklımıza gelmedi.Sevilcim çok güzel bir hediye getirmiş bana çok beğendim.
Pazar günü Efeyi tiyatroya götürdük.Şehir Tiyatrolarından Karagöz Tatlıcı oyununa internetten daha önce bilet almıştık.Efe çok keyif aldı eğlendi.


Daha sonrada Amcasınıa ve sonrasındada Lunaparka gittik.Ogün baya yoruldum.Pazar günleri evde olmayınca dinlenemiyorum.Yarında çalışıyorum bu pazar evde dinlenmek istiyorum bakalım umarım dinlenebilirim.


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...