31 Temmuz 2012 Salı

YENİ TELEFONUM VE INSTAGRAMDA BİZ

Telefonu aldığımdan beri hep ses problemi vardı.İlk önce arayanlar beni duymuyorlardı daha sonra ben arayanları duymamaya başladım.Eşimde kendi telefonu eski olduğu halde bana yeni bir telefon almaya karar vermiş.Bende sosyal medyayı , interneti,fotoğraf çekmeyi,müzik dinlemeyi,film seyretmeyi,kitap okumayı sevdiğim için bunların hepsini yapabileceğim bir telefon olarak Samsung Galaxy Note hediye almış.Çok sevindim çok hoşuma gitti.Sürekli keşfetmeye çalışıyorum.Film seyrediyorum güzel fotoğraflar çekiyorum Instagram'a giriyorum.Instagram bambaşka bir dünya çok hoşuma gitti.Bu yazıyı okuyan birçok arkadaşım biliyor ve kullanıyordur mutlaka ama ben yeni keşfedebiliyorum.Bende ara sıra resimler paylaşıyorum hatta blogcu arkadaşlarımdan birçok arkadaşımızda oradada takip ediyorum

















Hatta ınstagramdaki geçen hafta gittiğimiz iftardan paylaştığım bir resim.Bu şekilde farklı dizaynlar yapabileceğiniz fotoğraf programları var ınstagramda hayatpaylastıkca olarak bana ulasabilirsiniz
Geçen gün oğlum bana anne ahmet'in babaaannesi var benim benim babaannem ölmüş yok keşke benimde babaannem olsaydı Babaannem oradan ne zaman döner diye sordu dönmeyecek oğlum dedim nasıl anlatacağımı şaşırdım.Oğlum Hafta içi annemde kalıyor haftaarası bir gün evimize alıyoruz birgünde görmeye gidiyoruz cuma zaten evimize getiriyoruz.Onu çok özlüyoruz ev bomboş geliyor ama eğer akşamları eve getirirsek kış dönemi okula gider gibi bizim işe giderken anneme bırakabilmemiz için sabah 7:00-7:30 gibi kalkması gerekiyor.Annemde bende hergün hergün erken kaldırmaya  kıyamıyoruz en azından tatilde dinlensin istiyoruz.Kışın zaten bir maraton başlayacak.İki gün önce annemle bir akrabamıza iftara gitmişler annemler efeyi kızdırmış senin annen kötü yemek yapar demişler.Efe hemen benim annem çok güzel yemek yapar güzel mantar yapar pizza yapar hepsinide çok güzel yapar demiş.Dün akşam bizdeydi oda çok özlüyor kapıya çıkıp karşılıyor merdivenden bağırıyor.Dün güzel annecim sana ben hiç kıyamam demesi çok hoşuma  gitti.Tatilimize 1 ay kadar bir zaman kaldı inşallah oğlumla dolu dolu bir hafta geçireceğiz.





30 Temmuz 2012 Pazartesi

BAKANLIĞIN AÇIKLADIĞI SAĞLIKSIZ OLAN 37 ÜRÜN



Hürriyet gazetesinde okuduğum bir haberi sizinle paylaşmak istedim.İçinde kullandığınız ürünler olabilir.Benim bu şekilde piyasaya sağlıksız ürünler sunan firmaların deşifre edilmesi hoşuma gidiyor.En azından piyasada kaliteli olan ürünler kalmakta ve sağlık ürünler satmanın caydırıcılığı olur diye düşünmekteyim.

Bakanlık sağlıksız 37 ürünü açıkladı
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, yaptığı denetimler sonrasında kanun hükümlerine uymayan kozmetik ve tıbbi ürünleri açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından yürütülen, tıbbi cihazlar ve kozmetik ürünler piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri sonucunda, 2012'nin ilk altı aylık döneminde, çeşitli firmalar tarafından piyasaya arz edilen ürünlerin 4703 sayılı kanun hükümlerine aykırı olduğu tespit edildiği bildirildi. Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri sonucunda teknik düzenlemeye aykırı ve güvensiz ürünler tespit edilerek ilgili ürünlere idari yaptırım kararı alındığı hatırlatılan açıklamada, Piyasa Gözetimi ve Denetimi ile amacın ürünlerden kaynaklanan ölümleri, kaza ve yaralanmaları, istenmeyen etkileri önlemek, insan sağlığını, hayvan ve çevre sağlığını üst düzeyde korumak olduğu kaydedildi. 


Bu yılın altı ayında 916 tıbbi cihazın denetlendiği belirtilen açıklamada bunlardan 22'sinin güvensiz ürün olduğu bildirildi. Teknik düzenlemeye aykırı 11 ürün tespit edilirken, bu ürünlerin firmalarına 282 bin 861 TL para cezası kesildi. Kozmetikte ise 500 ürün denetlenirken bunlardan 15'i güvensiz ürün olduğu belirlendi. Teknik düzenlemeye aykırı ürün sayısı 55 olurken, bu firmalara da 250 bin lira ceza verildi.

Kozmetik PGD Güvensiz ürünler listesi

Ürün adı Tehlike
1. Local 60° Elma Sprey Kolonya Metanol
2. Local 60° Kavun Sprey Kolonya Metanol
3. Dilem 60° Tütün Kolonyası Metanol
4. Dilem 80° Limon Kolonyası Metanol
5. Melikşah Tütün Kolonyası 60° Metanol
6. Dermojin Saç Renklendirici GrayHair Kurşun
7. Ottomans Yüz Maskesi Peeling Mikrobiyolojik
8. Restoria Dıscreet Colour Restorıng Cream Kurşun
9. Hashmı Kohl Aswad Sürme Kurşun
10. YuDaliMs Minoksidil
11. Rosella Sabun Rodamin
12. Gülçiçek Kolonya Rodamin
13. Nova Color Yüz Boyası Ağır metal
14. Depar Biopek Pudra Mikrobiyolojik
15. Burcu Bebek Pudrası Mikrobiyolojik

Tıbbi Cihazlar Listesi

a. Ürün Adı Uygunsuzluk Menşei

1. Magnus Damla Ayar Seti Sıvı Akış Miktarı Uygun Değil TR
2. Dolphin Hazneli Oksijen Maskesi Yabancı Madde Tespiti TR
3. Day To Day, Forcible, Aldez Tıbbi Cihaz Dezenfektanı TR
4. Eurosoft Lens Solüsyonu EC Sertifika Uygunsuz Kore
5. Nova Steril Göz Pedi Steril Olmayana Steril İbaresi Ekleme TR
6. Plusmed Oksijen Regülatörü EC Sertifikasız, Etiket Uygunsuz Çin
7. Onstop Anjio Ped EC Sertifikasız, Etiket Uygunsuz TR
8. Lacus Marka Damla Ayar Seti Akış Kontrolü Testleri Uygunsuz TR
9. Genject Enjektör Güvensiz, Sızdırmazlık TR
10. Prestige IQ Glukometre Cihazı Standarda uygun değil ABD
11. Truebalance Glukometre Cihazı Standarda uygun değil ABD
12. Foreks Lateks 3 Yollu Sonda İlgili Standartlara Uygunsuz Çin
13. Esk Medical Bacterial Hepa Filter Etiket Uygunsuzluğu TR
14. Alpha Marka Musluklu İdrar Torbası Sızıntı Görüldü TR
15. Labonackheck Gluppy Glukometre Cihazı Standarda uygun değil G.Kore
16. Galena Marka Lateks Uretral Sonda Güvensiz Çin
17. Beybi Lateks Muayene Eldiveni Kopma Testi Uygunsuzluğu Malezya
18. Beybi Marka Musluklu Steril İdrar Torbası Sızdırmazlık Güvensiz Çin
19. Flon Marka IV Cannula With Port 26G Görünüş ve dış çap güvensiz Hindistan
20. Flon Marka IV Cannula With Port 26G 1Yüzeysel görünüş güvensiz Hindistan
21. Uydumed IV Kanül Görünüş güvensiz Hindistan
22. Gmate Glukometre Cihazı Standarda uygun değil G.Kore

29 Temmuz 2012 Pazar

KÜRK MANTOLU MADONNA-BAŞIMIZA GELENLER

Cuma akşamı ve Pazar akşamı annemin evinde iftarda misafirleri vardı.Annem bizide davet etti tabi katıldık Cumartesi akşamıda Floryada geçen sene gittiğimiz hoşumuza giden bir restaurantta iftara gittik.Böylece ben haftasonu evde hiç yemek yapmadım.Bütün bir hafta özellikle saat 16:00'dan sonra yemek bloglarına bakarak ağzımın kenarlarından sular akarak bunuda yapmalıyım şeklinde düşünen ben hiçbirini yapamadım.Sadece iftarlardan eve gelince aşağıda bahsedeceğim kitabı okudum ve filmi seyrettim.Ramazan benim için kitap okuma açısından bütün bir sene hiç olmadığı kadar verimli oluyor buna çok memnun oluyorum
Sabahattin Ali-Kürk mantolu Madonna kitabını bitirdim.Birçok blogger arkadaşın bu kitabı çok beğendiğini okumuştum bir an önce okumak istiyordum.Aslında hiç fevkalade olmayan adamların, hayatın kenarına ilişmiş gibi yaşayanların, iç dünyasına gömülüp kalanların aynasıdır bu kitap.Fevkalade olmayan adamın fevkalade aşkı, herkesten titizlikle gizlediği ruhunu korkarak teslim ettiği kara kaplı defteri, dışardan 'mesut bir aile babası' diye tanımlanan yaşamın aslında olmadığını öyle güzel kaleme alınmış ki... Maria puder gibi bir kadın ve böyle bir aşk artık günümüzde yok. o mektuplar... on sene geçmesine rağmen unutmamalar...Zamane aşklarından çok farklı bir aşk.kitabın sonunda tekrar aklımdan geçti; 'insanlar birbirlerini ne kadar iyi anlıyorlardı...Sadece ben yoğun tasvir olayını sevmiyorum bazı kısımlarında yoğun tasvir vardı.Buda benimle ilgili bir durum kitap tabi ki çok güzel.Kesinlikle tasviye ederim



Arka Kapak



"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum "Kürk Mantolu Madonna"yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."


Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.






  BAŞIMIZA GELENLER

Konusu:

Holly ve Eric, tek ortak noktalarının birbirlerine nefretleri ve vaftiz kızları Sophie’ye olan sevgileri olduğunu keşfederler. Ama, aniden Sophie’nin hayatta tek sahip olduğu ebeveynler olduklarında, farklılıklarını bir kenara bırakmak zorunda kalırlar. Yoğun sosyal hayatları devam ederken, aynı çatı altında yaşayabilmenin de bir yolunu bulmalıdırlar.

Çok hoş bir romantik komedi.Ben izlemenizi tavsiye ederim.Romantik komedi türü film sevenlerin hoşuna gidecek

27 Temmuz 2012 Cuma

AŞKA ŞEYTAN KARIŞIR



Yine öğle aralarında Hande Altaylı'nın Aşka şeytan karışır kitabını iki günde bitirdim.Kolay okunabilen bir kitapdı.Ama Kahperengi ve Maraz kadar beğenemedim.İlişkilerin çarpık dünyasını anlatıyor.Hatta bazen bu kadar ilişkiler yozlaşmış olabilir mi dedirten bir kitap.Hande Altaylı' nın bu ilk kitabı ve ilk kitaptan sonra her kitabında dahada iyiye giden yükselen bir grafik çizmiş.

KİTABIN ARKA KAPAK YAZISI
Sıradan insanlar yoldan çıkmaz,en masumlar günahkar olmaz ,iyiler kötülük yapmazdı;eğer aşka şeytan karışmazdı.

Gençliğin verdiği cesaretle zor bir aşkın içine gözü kapalı giriverir Aslı.Toplum kurallarını,ahlakı,vicdanı,ayıbı bir kenara atarak,teyzesinin sevgilisi Ömer'e kaptırır kalbini.Sevgilisinin evli olması bile umurunda değildir ilk başlarda.Ama kıskançlıklar ,sorgulamalar,hayaller ve hayal kırıklarının ardından çareyi kaçmakta bulur.Yıllar sonra,artık olgun bir kadın olduğunu sandığında Ömer tekrar çıkar karşısına.

Çok akıcı bir üslup,çok iyi bir gözlem,çok doğru tespitler...Herkesin alacağı bir şeyler var kitaptan.Ve ileride torunlarınıza 2000'li yıllarda aşk ve arkadaşlık ilişkilerinin nasıl olduğunu göstermeniz açısından lüzumlu bir kitap-Pakize Suda

Hande Altaylı'nın "Aşka Şeytan Karışır" adlı romanı kolay okunuyor ama ilişkiler dünyasının yutulması en zor lokmalarını okuruna soruyor
Haşmet Babaoğlu.

Bir kadının hayatta karşılaşabileceği birçok duygu ve yalnızlık var kitapta,yazar tarafından yeni tanımlanmış kavramlar da var.Sizinde ilginizi çekeceğini düşünüyorum.Ayşe Arman

Kimseye randevu vermeyin,ilişkinize şeytan karışmadan bu kitabı okuyun.Mehmet Ali Birand

26 Temmuz 2012 Perşembe

HAYATIMIN ROLÜ-HALUK BİLGİNER





Dün iftarda mideme bir ağrı girdi birşey yiyemedim yatana kadarda ağrı geçmedi.Şimdi daha iyiyim umarım bu akşam tekrar başlamaz.Eşim aç karnına 2 bardak soğuk su içtiğim için olduğunu söylüyor.Ama bu sıcaklarda en çok susuyoruz ve soğuk içmeyince suya kanamıyor


Malum yaz ayları televizyonun seyredilme oranı iyice azaldı.Gerçi ben kışında televizyonu pek izlediğim söylenemez.Kışında bir dizi takip etmişliğim yoktu.Sevdiğim bir kaç dizi vardı onlarıda denk gelirse ve o an işim yoksa yorgun değilsem izlerdim.Bu haftasonunuda evde geçirmemden dolayı malum oruçken televizyon ile haşır neşir oldum.Ve tekrarı yayınlanan Hayatımın Rolü dizisine rastladım.Ahu arkadaşımızın bloğundaki http://www.duygusalkomedisevenler.com/2012/07/haluk-bilginer-hayatmn-rolunde.html bu yazısındada bahsetmişti.Haluk Bilginer'in oyunculuğunu ,ses tonunu zaten hep beğenmişimdir.Dün akşamda yeni bölümü vardı yine seyrettim.Hangi gün yayınlandığınıda bilmiyordum yine denk geldiHoşuma gitti.Diziyi seyretmeyeniniz varsa
Konusu;

Ela (Ebru Özkan), Müşfik (Haluk Bilginer) 'in ne kadar iyi baba olduğunun farkında olsa da onu çok sorumsuz bulmaktadır. Karısına ve çocuklarına karşı büyük bir sevgi besleyen Müşfik istemeye istemeye Ela 'nın boşanma isteğini kabul eder. Fakat mahkemenin çocukları annelerine vermesi sonucu onlardan ayrı kalmak zorunda kalan Müşfik, bu duruma bir çözüm bulmaya kararlıdır. Ela 'nın evde bir bakıcıya ihtiyacı olduğunu öğrenince hemen bu iş için başvurur. En iyi bulduğu çözüm, dadı kılığına girerek çocuklarının bakıcısı olmaktır.
Haluk Bilginer 'in kadın kılığına girmek için kullandığı maskeler dünyaca ünlü İngiliz makyaj ustası Kristyan Mallet tarafından yapılıyormuş.
Dizinin Robin Williams'ın Müthiş Dadı filminden uyarlandığı söyleniyor.Çocuklar çok tatlı.Çocuklar ile yapılan diyaloglar mesaj verici.


24 Temmuz 2012 Salı

BABAMA GELEN REKLAM FİLMİ TEKLİFİ




Benim babam beyazıt'ta halıcılık işiyle uğraşıyor.Birgün babamın işyerine ajanstan gelip deneme çekimleri yapmak istediklerini söylüyorlar diğer halıcılarlada deneme çekimi yapılıyor.Sonrasında babamı ajansa çağırıyorlar oradada deneme çekimi yapmak istediklerini söyleyip ısrar ediyorlar.Birkaç gün sonra arayıp babamın seçildiğini ağustosun başında reklam filmi çekimlerinin başlayacağını söylemişlerReklam bir banka reklamı konu esnaflar ve babam kendi mesleği olan halıcılıkla ilgili orada olacak.Sanırım babam kısa bir süre görünecek ama çekimler bir günde sürebilir demişler.Babam biraz tezcanlıdır umarım gereken sabrı gösterebilir:)

23 Temmuz 2012 Pazartesi

MARAZ VE AŞK MEKTUPLARI


Haftasonu oruçken malum vaktimiz çoktu.Benimde elime evdeki kitaplardan Hande Altaylı-Maraz kitabı geldi.Zaten Kahperengi kitabından sonra Maraz ve Aşka Şeytan Karışır kitaplarını okumak istiyordum merak ediyordum.İlk önce Maraz'dan başladım ama aslında Aşka şeytan karışır daha önce okunmalıymış ama sonrasında hemen onu okuyup aradaki farkı kapatmayı düşünüyorum.Ramazan ayında işte 1 saat olan öğle tatilini yemek yeme olayı olmadığı için kitap okuyarak geçiriyorum hatta bazen film izlemeyide düşünüyorum









KİTABIN ARKA KAPAK YAZISI
Yürek burkuntularının mahrem romanı… Hande Altaylı'nın çok satan Aşka Şeytan Karışır'ın ardından heyecan verici yeni eseri. Bazen hayatın sigortası atar; ışıklar söner ve her yer karanlığa gömülür. Sesler seslere, nefesler nefeslere karışır; doğrular yalana bulanır. Gözbebekleri büyür, gözbebekleri küçülür… Maraz, hiç beklemediği bir anda kendi karanlığında kalan genç bir kadının, Aslı'nın hikâyesi. Aniden tuzla buz olan bir evlilik ve sonrasında büyük bir hızla tersine dönmeye başlayan dünya… 


Kitabı sevdim güzeldi hoşuma gitti.Ölümle başlayan roman, sonrasında Aslı’nın düşünceleri zaman akışında çocukluğunu düşünmeye iter: “Çocukken dünya kocaman bir oyun bahçesiydi ve senindi. Bilinmezdi, heyecanlıydı ve hayal kurabildiğin ölçüde sana aitti. Geleceği bilmiyordun ama onu gönlünce şekillendirebileceğine inancın vardı. Her şey ama her şey bir ihtimaldi. Dünyayı güzel kılan da işte o ihtimallerdi.” Kitabın beğendiğim kısımlarındandı.Ne kadar doğru sözler.
İnce bir kitap bir günde bitirilebilir.Ölümün,güvenin aile kavramının sorgulandığı bir kitap.

                              Haftasonu rastgele seçtiğim film ise AŞK MEKTUPLARI

Filmin Özeti
İtalya'da tatilde olan Amerikalı bir kız üzerinde "Juliet'e Mektup" yazan bir mektup bulur ve ardından mektupta adı geçen aşıkları bulmak için yola koyulur
Gerçekten çok sevimli insanın içini ısıtan, filmin sonunda insanın suratında ufak bir tebessüm bırakan bir filmdi İtalya görmek istediğim bir yer olduğu için  filmde italyadan bazı yerleri görmek güzeldi , izlediğim en iyi romantik komedi filmleri arasındaydı 
Filmde Aşk insanın hayatta karşısına bir kere çıkar kaçırmamak lazım.ama sonuçta hiç birşey için geç değildir mesajını da alıyorsunuz...

22 Temmuz 2012 Pazar

OĞLUM MANTI YAPIYOR

Haftasonu oğlumla dinlenmece halinde geçirdik.Malum ramazan ayı oructan dolayı bir halsizlik durumu olduğundan benim canım hiç dışarı çıkmak istemedi.Cumartesi günü Her fırsatta uyudum.Hatta kitap okudum film izledim.Ama her ne kadar dinlensem, bol bol uyusamda işteyken vaktin daha çabuk geçtiğinin farkına 
vardım
Pazar günü bol bol yemek yaptım Koca bir tencere yaprak bile sardım.Baba oğul alışveriş merkezine gezmeye gittiler.Evi temizledim.Akşamına annem iftara çağırdı.Canı mantı istemiş hep beraber yaptık oğlumda böyle işlere el atmayı seviyor.Ciddi ciddi yardım etti:)
Onun eli değdiğindenmidir nedir mantının tadı çok güzeldi:)
Bu arada Oğlum yüzmeye gitmek istemediğini anlatmıştım haftasonu artık okula gitmek istemediğini hatta kışın okul açılınca bile gitmeyeceğinden bahsetti.Bende bu konuda ısrar etmekten vazgeçtim.Okuldanda soğumasını ve uzaklaşmasını istemiyordum o yüzden yüzme olayını seneye ertelemeye karar verdim















19 Temmuz 2012 Perşembe

BENDEN BİZDEN YENİ HABERLER

Bu hafta işle ilgili değil ama kendi hayatımla ilgili yoğun bir hafta geçirdim.Pazartesi anneme memleketten gelen misafirleri ziyaretim,Salı evimize gelen cemin kuzenini ağırlama,Çarşamba teyzemin torununun sözü,bugünde akşam cemle ramazana girmeden bir ortaköye gidelim gezelim derken dönüşte annemden efeyi aldık baya bi yorucu hafta oldu.
Bu arada efe yaz okuluna başladığında bir iki kere güzel gitti artık gitmek istemiyor salı günü annemlereben gitmiycem demiş annem ikna edememiş hatta anneme gidip gitmeyeceğime sen karar veremezsin annem babam karar verir demiş.Sanki bizi çok dinlermiş gibi beylik bir laf etmiş.
Hafta içi çoğu akşam annemlerde kalan efeyi dün akşam bize aldık sabah okula biz bırakalım istedik.
Sabah direkt sancısı varmış edasıyla ağlamaklı bir şekilde kaldı ben gitmeyeceğim dedi.Bende neden gitmek istmediğini sordum yüzme öğretmeni zor hareketler yaptırıyor dedi.Bende senin okul öğretmenine söylerim efe zor hareketler yapmasın derim dedim zar zor ikna oldu.Okuldada gözlerinin önündecemle birlikte öğretmene söyledik.Aslında sorun zor hareketlerden ziyade sudan korkmamız ve asıl okul kankilerin ve sınıfından hiç kimsenin gelmemiş olması.



Öğretmenlerini arayıp daha sonra sorduğumda efenin havuzda sadece su tabancası ile oynadığı ve herhangi bir yüzme eğitimi almamış olduğu bilgisini aldım.
Akşam ortaköyden annem aradı efe keyifsiz bir konuşabilirmisin dedi aldım telefona anne ben havuza gitmycem diye ağlamaklı bir ses.Ne yapacağımı bilemiyorum aslında sadece hergün annaanneyle evde oturmasındansa onun için bir etkinlik ve sudan korkusunu yenmesi için bir eğitim olmasını istemiştim.Annem gönderme diyor ama sırf efe gitmicem dediği için göndermemiş olursam bu şekilde korkusunu hiç yenemez hiç alışamaz büyüdükçe daha çok korkar diye düşünüyorum.Bir yandanda gitmek istemediği yere zorla gönderen biri olmak istemiyorum

Hafta içi teyzemin torununun sözüde çok güzel geçti çok eğlendik.Damadın kahvesine tuz atıldı damat onu bir güzel içti.Damat tarafından gelen teyzeler çok güzel oynadılar bayıldım.Kızımız çok heyecanlıydı

SÖZ ÇİKOLATASI


18 Temmuz 2012 Çarşamba

SORUN BENDE DEĞİL SENDE


Evet bu ara kafamı dağıtmak için böyle bir kitap okumam gerektiğini düşünüp bu kitaba başlamıştım.Kitabı pinkfreud bir blog yazarı olduğu için ve Pucca ve Ekin Atalar'ın kitaplarını çok sevdiğim için almak istedim.Ama hiç beklediğim gibi değildi.Kitap uzun süreli ilişkisinden ayrılan bir kişinin tanıştığı değişik erkek tiplerini anlatmasıyla geçiyor.Bazı yerlerde güldüm ,bazı yerlerinde evet gerçekten böyle insanlar var dediğim zamanlarda oldu.Fakat pucca'nın kitaplarını okuduğumdaki kadar eğlenemedim.Hatta arkadaşımda Pinkfreud'un ikincisi olan Sorun Bendeymiş kitabı var bana getirecekti ama kararsız kaldım.İkincisini okuyacak devam niteliliği olan merak edilecek birşey yok.Belki bekar genç kızlar böyle bir kitapdan daha hoşlanabilir ama ben pek sevemedim.Ama ben yinede blog yazarlarının yazdıkları kitaplardan biri olan Siminya-kız kısmı ve Erkek dedikodusu kitaplarınıda merak ediyorum okumak istiyorum.



16 Temmuz 2012 Pazartesi

D&R -CAN YAYINLARI İNDİRİMİNDEN PAYIMA DÜŞENLER

Beni bugünlerde keyiflendirecek yegane olaylardan biride kitap alışverişi yapmaktı.Bende cumartesi günü evi toparladıktan sonra direkt alışveriş merkezine gittik.Cemle efeyi yemek yediğimiz yerde başbaşa bırakarak direkt D&R mağazasına fırladım.Her ne kadar cem hadi şu mağazaya gel diye daha mağazaya gider gitmez arasada ben hızlıca seçimlerimi yaptım hemen bunları aldım.Tabi bana iyi geldi mutlu oldum.Bu konuda benim sınırım yok sanırım orada bıraksalar heralde 100 kitap daha alırdım:)
Birkaçınıda arkadaşım istemişti ona aldım.
Ahmet Ümit -Bab-ı Esrar kitabı Can yayınları değildi ama bu kitabı almak istiyordum.Cep boyunu görünce kaçırmak istemedim.Onlar ve Neşter müziği biraz aceleye geldi ama umarım iyi çıkar.
İnşallah okudukça yorumlarımı yapacağım.Forum İstanbul D&R mağazasında Can yayınları standında indirimli bol bol kitap var almak isteyenlere duyurulur 
Bu arada bu hafta blog arkadaşların vasıtasıyla öğrendiğim vikitap'a kitaplarımı listeliyorum.Bu site vesilesiyle bir okuma listesi yapmayı planlıyorum inşallah
Merak edenler için şöyle linkini vereyim  http://www.vikitap.com/ çok güzel bir sosyal kütüphane


13 Temmuz 2012 Cuma

ŞEHİR EFSANELERİ BİRER BİRER YIKILIYOR

Okuduğumda şaşırdığım konular olan Habertürk'te geçen Pof.Dr Ahmet küçükusta'nın bir yazısını sizinlede paylaşmak istedim.Okumanızı tavsiye ederim.



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta / Habertürk 

Şehir efsaneleri, ne zaman, nerede, kim tarafından, ne amaçla, nasıl çıkarıldığı bilinmeyen, bazıları halkın deney ve gözlemlerinden çıkmış olan ama çoğu uydurma inanışlardır. Bunların hiçbir yazılı belgesi, kanıtı yoktur; daha çok kulaktan kulağa yayılır. Şehir efsanelerinin çoğu tüm dünyada bilinir.
Resimleri yüklemek için burayı tıklatın. Gizliliğinizi korumak için Outlook, bu resmin Internet'ten otomatik olarak yüklenmesini engelledi.
Şehir efsaneleri bir bir yıkılıyor
Bilimin cevaplayamadığı pek çok soruda ve biçare kaldığı  durumlarda imdada hep şehir efsaneleri yetişir; özellikle de tıp alanında.

Şehir efsanelerinin doğruluğu her zaman herkesin aklını kurcalar, ama gelin görün ki kolay kolay aksini iddia eden babayiğit çıkmaz, çıksa da sözünü kimseye dinletemez.

Son senelerde nazar mı değdi bilinmez, bu efsanelerinin birer birer yıkıldığına şahit oluyoruz.

İşte yerle bir olan on ünlü efsane:

GÜNDE 8 BARDAK SU KİLO VERDİRİR 


Ellerinde, çantalarında plastik su şişeleri ile gezen, sevmedikleri, hoşlarına gitmediği halde içleri kalka kalka zoraki su içenlere müjdem olsun. Meğerse bugüne kadar neredeyse tüm doktorların ‘Aman ne yapın ne edin, sağlığınız için günde mutlaka 2 litre su için’ şeklindeki öğütlerinin bilimsel bir dayanağı yokmuş. Araştırmaya göre ‘gereksiz yere zoraki içilen fazla su’ ne cildimizin güzelleşmesine, ne kilo vermemize, ne baş ağrılarımızın ortadan kalkmasına ve ne de toksinleri vücuttan atmamıza yarıyormuş.

Tabii ki su yaşamamız için elzem bir madde, elbette susuz bir hayat düşünülemez, ama ‘fazla su içerek daha sağlıklı olmak’ da söz konusu değil. Araştırmayı yapan uzmanlar, “Kendinizi ille de 8 bardak su içeceğim diye zorlamayın, ‘Susadıkça su için, kâfi’, çünkü yiyeceklerimizde ve diğer içtiğimiz sıvılarda da su var’’ diyorlar.

KARALÂHANA GUATR YAPAR 
‘Karalâhananın guatr yaptığı, Karadenizliler çok karalâhana yedikleri için onlarda guatrın çok görüldüğü’ şeklindeki efsane de yerle bir oldu.

Karadeniz’ de 100 bin kişi üzerinde yapılan guatr taramasında, bu bölgenin geleneksel mutfağında önemli yer tutan karalahananın masumiyetini kanıtlayan sonuçlar elde edildi. Araştırmaya göre, karalâhananın guatr yapabilmesi için her gün 4 kilo yemek lâzımmış ve bu da imkânsızmış. Karalâhana ‘aklanmış’ oldu böylece.

KARANLIKTA OKUMAK GÖZLERİ BOZAR
Karanlıkta veya alacakaranlıkta kitap okumak gözlerde kalıcı hiçbir hasara yol açmaz, ama gözde dinlenme ile düzelen yorgunluk ve görme keskinliğinde azalma olabilir. Çok kitap okumak da gözleri hiçbir şekilde bozmaz.

FAZLA YENEN HİNDİ ETİ UYUTUR 
Hindi etinde bulunan ‘triptofan’ isimli maddenin uyutucu etkisi vardır, ama tavuk ve sığır etinde de aynı miktarda triptofan bulunur. Asıl uyutucu olan, hindi eti ile beraber alkol alınması ve çok fazla yemek yenmesidir.

BEYNİMİZİN SADECE YÜZDE 10’UNU KULLANIYORUZ 
Ünlü bilgin Einstein’ a ait olduğu ileri sürülen bu efsane de gerçek dışıdır. MR, PET ve diğer görüntüleme yöntemleri ile beynin her tarafının ‘aktif’ olduğu gösterilmiştir.  Metabolik araştırmalarda da beyinde faaliyet göstermeyen hiçbir yer bulunamamıştır.

SÜT BALGAM YAPAR
Sütün, balgam yaptığı ve öksürüğe yol açtığı gerekçesiyle astımlı ve bronşitli çocuklara verilmemesi de aslı astarı olmayan bir şehir efsanesidir. Süt, çocukların en önemli besin kaynaklarından biridir ve balgam yaptığını veya balgamı artırdığını gösteren hiçbir bilimsel delil olmadığı gibi, birçok araştırmada sütü ve sütten yapılan diğer besinleri düzenli olarak tüketen çocuklarda astım belirtilerinin daha az görüldüğü ortaya konmuştur.

C VİTAMİNİ GRİBİ ÖNLER 
C vitaminin gribe, soğuk algınlığına karşı koruduğu da bir şehir efsanesindir. Ateşiniz çıktığı veya öksürdüğünüz için C vitamini takviyesi yapmanın hiçbir faydası yok. "Çok yorgunum" diye multi-vitamin almak da aynı şekilde anlamsız.
C vitamini elbette sağlıklı bir hayat için 'elzem' bir madde.
Ancak bunun için C vitamini hapı almaya da gerek yok; zira normal bir diyette bu vitamin yeteri kadar mevcut.
Türkiye gibi neredeyse her çeşit sebzenin meyvenin yetiştiği bir ülkede bir insanda C vitamini eksikliği olması için o kişinin çok özel gayret göstermesi gerekir.

SAÇ VE TIRNAKLAR ÖLDÜKTEN SONRA DA UZAMAYA DEVAM EDER 


Bu, ölümden sonra derinin kurumaya başlaması ve büzüşmesi sonucu tırnakların daha uzunmuş gibi görünmesinden başka bir şey değildir. Aynı şey saçlar için de geçerlidir; büzüşen saçlı deri yüzünden saçlar daha dik ve uzun görünür. İşin doğrusu şudur ki, öldükten sonra ne tırnaklar ne de saçlar uzar.

VİTAMİNLER KANSERİ ÖNLER

Son yıllarda yapılan araştırmalar, vitaminlerin sanılanın aksine kanser riskini artırabileceklerini gösteriyor. Beta karoten ve E vitamininin sigara içen erkeklerde akciğer kanseri riskini yüzde 18 ve kansere bağlı ölüm riskini de yüzde 8 oranında artırdığı kanıtlandığından, artık sigara tiryakilerinin bu vitaminleri almaları kesinlikle sakıncalı bulunuyor.

170 bin kişi üzerinde yapılan bir çalışmada A, C, E vitaminleri ve beta karoten kullananlarda mide-bağırsak kanserlerinden ölümlerin daha fazla olduğu belirlendi.

KEÇİBOYNOZU CİNSEL GÜCÜ ARTIRIR 

Keçiboynuzunun cinsel gücü artırdığını gösteren hiçbir bilimsel veri yoktur. Mahcup olmayayım diye her gün keçiboynuzu kemirmekten imanı gevreyenler, dişini kıranlar inanmayın bu şehir efsanesine. Derdinize devayı başka yerlerde arayın.

12 Temmuz 2012 Perşembe

NEŞEMİ KAYBETTİM BULABİLİRMİYİM ACABA?

Yunusun ölümünden sonra  yaşadığım üzüntü,iş hayatında yaşadığım yorgunluklar, dinlenememe ve tatilin taaa Eylülde olması beni sanırım depresif ve yorgun bıkkın bir ruh haline soktu.Sabahları kalktığımda hep yorgun hissediyorum.Akşamları çokda geç yatmıyorum.Normalde yazın enerji dolu olan ben hep yorgun hep keyifsiz dolaşıyorum yaşlandımmı ne?Cem'de tatile az kaldı diyor ama nerdeyse kocaman 2 ay var.
Efe haftada iki gün  yüzme'ye gidiyor.Okulu onu ve arkadaşlarını  Ataköy Sinan Erdem tesislerine götürüyor.İki gün dışında hiç okula göndermiyoruz biraz dinlensin istiyoruz.Tatile kadar haftanın iki gün aktivite olması onada değişiklik oluyor.
Tatilden sonra tekrar aynı okulunda Anaokuluna başlayacak.
Sizden kendime gelip biraz toparlayana kadar depresif yazılarımdan dolayı verdiğim geçici rahatsızlık için özür dilerim:(

Bu resimi gördüm hoşuma gitti bende Silivri'de haftasonu bir kitaba başladım bitirince sizinle paylaşacağım.Komik kitaplardan okuyorum.Aslında pek tarzım olmayan sadece kafamı boşaltması için okuduğum kitaplardan ama işede yarıyor.


Bu iki yazıyıda çok beğendiğim için sizinle paylaşmak istedim.Konfiçyüs'ün Para kazanmak için sıhhatini ,Sıhhatini kazanmak için parasını verir ;Mevlana'nın düşmem der düşer,Şaşmam der şaşarsın cümleleri çok doğru geldi.




11 Temmuz 2012 Çarşamba

BABAM

Babam gözü ile ilgili rahatsızlıktan dolayı dün göz doktoruna gitti ve doktor gözü ile ilgili sorun olmadığını tansiyon veya damar sertliği gibi durumlardan kaynaklanabileceğini söylemiş.Bunun için tansiyonunuzu bir hafta sürekli ölçün.Daha sonrada bir dahiliye dokturuna gidin eğer tansiyonla ilgili değilse kalp doktoruna gidin demiş.Babamda maalesef doktora gitmeyi sevmeyen biridir.Hatta bugünlerde annem doktora gidelim diye ısrar ettiği için ne kadar büyütüyorsun diye kızıyormuş.Ben Cuma'ya randevu aldım bakalım umarım gitmeye ikna ederiz

Halbuki geçen sene annem babama göre nispeten daha çok doktora kontrollere giden birisi olmasına rağmen kalp ile ilgili yaşadığı rahatsızlıkları küçümseyip üşütmedir diye ağrı kesici alıyordu.Sonra rahatsızlık hat safhaya geldiğinde doktora zor yetiştirdim.Doktor bana anneniz kalp krizi geçiriyor biraz daha gelmeseydiniz annenizi kaybedecektiniz.Yakınlarınızı çağırın annenizi durumu acil olduğu için anjiyoya alacağız dediler.Ben o zaman anjiyonun ne demek olduğunu bilmiyordum.

İnsan kendi başına gelmeden anlamaz diyenler boşuna söylemiyor.Annemi anjiyoya aldılar yanımda kimse yoktu anjiyonun yapıldığı yerin kapısında tek başıma bekledim.1 saatten fazla sürdü Kapının orada beklerken insanlar birisi ben 2.yi ben 3.yü oldum diyorlardı.Bende yanlarına gidip nasıl yani bu operasyonun ikincisi ve üçüncüsüde oluyormu diye sordum.Onlarda tekrar damarlarda tıkanma olursa olabileceğini söylediler.Sonradan babam, ve eşimde yanıma geldiler.O ana kadar çok kötü anlar geçirdim endişe üzüntü hepsi bir aradaydı ama onlar gelince azda olsa rahatladım.Annem girerken tekirdağdaki kardeşimi çağırmamamı söyledi.Kardeşimde haber vermesem bana çok kızardı.Eşine söyledim makul biçimde söylemesini istedim.

Neyseki doktorun birisi en sonunda çıkıp bana annenize stent takıldı birazdan çıkar dedi.Annem bir gün önce buzluğa koymak için pazardanbenim için bezelye almış onlar balkonda kalmış ayıklayamamış.Annem anjiyo'dan çıkınca bana ilk söylediği şey bezelyeleri ayıklayıp buzluğa koy onlar çürür.Birde doktorlara söyle beni çıkarsınlar ben iyiyim diyordu.Düşünün Annem bunu söylüyordu fakat doktorlar o gece yoğun bakıma aldılar bir gece kaldı ve benden başka kimseyide yanına almadılar ve annem hastanede bir hafta kaldı.Şimdi çok şükür daha iyi ilaçlarını düzenli içmesi ve sigara içmemesi gerekiyor ama sigarayı benden gizli içiyor.
Allah tüm hastalara şifa versin
Kimseyi hastalıkla imtihan etmesin






10 Temmuz 2012 Salı

ÇOK GÜZEL ÇEKİLİŞLER

Blog arkadaşlarımdaki çekilişleri duyurmak istiyorum katılmak isterseniz;


1.ÇEKİLİŞ http://manandwomanlivestyle.blogspot.com/2012/07/acaba-sansli-kisi-kim-olacak-hediye.html
Hediyeler The Body Shop ve The Balm markasına ait 


                                                                                                      
2.Çekiliş  çok güzel bir termos


http://drwilldone.blogspot.com/2012/07/2-cekilisimiz-baslasn-o-zaman.html


3.Çekiliş çok güzel iki kitap


http://drwilldone.blogspot.com/2012/07/yeni-kitap-cekilisim-baslad.html


4.Çekiliş çok güzel takı
http://simyaser.blogspot.com/2012/07/hediye-cekilisime-katlmak-ister-misiniz.html

5.ÇEKİLİŞ  GÜZEL BİR PARFÜM

SİLİVRİ VE BÜYÜKÇEKMECE GEZİLERİMİZDEN


Cumartesi günü oğluşumun yanına sabah kahvaltıya gittik o uyanmıştı annemle babamla birlikte bizi bekliyordu.Oraya çok alışmış sevmişti ve halinden çok memnundu




Cumartesi günü birlikte kahvaltıyı yaptık o arkadaşlarıyla bisiklet sürdü piknik yaptı öğlen hep beraber denize gittik.Orada 4-5 tane arkadaş edinmiştik onlarla birlikte hep geziyordu öğlen yemeğini ve akşam yemeğini hep birlikte yedik


.Öğleden sonra annem ile babamla öyle dolaşarak yazlık araştırması yapalım diye gezdik.Efe akşam yemeğinden sonra Şirinler filmi gösterimi olucakmış.Babası ile birlikte onu seyrettiler.Biz annemle birlikte tesise yakın ufak bir pazar açılıyormuş oraya gittik.Ufak ve ekonomik bir akşam pazarıydı.Babamın gözü bu yaz üçüncü kez kanlanmıştı.Çok kötü görünüyordu.
Sabah kalktığında Silivri Devlet Hastanesine gittiler.Orada Acildeki doktor buna ilaç veremeyiz ya göz tansiyonunda yada vücut tansiyonundan kaynaklanır acilen bir göz doktoruna görünmeniz gerekiyor demiş.Normalde Salı akşama kadar tesiste kalıcaklardı.Böyle olunca onlarda öğlen bizimle birlikte çıkmaya karar verdiler.Efe biz dönsekde bizimle dönmeyi değil orada annaannesi ve dedesi ile birlikte kalmak istiyordu.Fakat durum böyle olunca onlarda kalamadı.Efe baya üzüldü arkadaşlarına siz kaç gün daha kalıcaksınız biz gidiyoruz dedi tam doyamadı.Annemde babamda tam doyamamıştı ama sağlık daha önemliydi
Annemler kendi araçları bizde kendi aracımızla dönecektik.Arkadaşım cevahir ile konuştum onlar beylikdüzünde oturuyor efe'den küçük 8 ay Ege isminde oğulları var.Onlara gidelim diye karar verdik efede oradan ayrılma üzüntüsünden sonra mutlu olur diye düşündük oda çok sevindi.Birden beylikdüzüne kadar sağanak bir yağış başladı..Onlarda biraz oturup büyükçekmece sahiline gitmeyi düşünüyorduk.2saat kadar oturduk neyseki yağmur hemen kesildi büyükçemece sahile gittik.22:30'a kadar dolaştık 1saat kadar eve dönüş yolcuğumuz sürdü.Eve gelip hemen duş alıp yorgun argın yattık.Efe'nin okulu yoktu cem'de bir hafta izinliydi ama bana yeni başlayan haftada yine iş yolu gözüküyordu yöneticimizde izinden dönecekti.
İşte resimlerimiz














                                             DEDEYLE KEYİF HALİ










6 Temmuz 2012 Cuma

Facebook Internet Explorer 9 ile Çok Daha İyi













Internet Explorer 9, hem temiz ve sade arayüzü ile en sevdiğiniz web sitelerinin içeriklerini ön plana çıkarıyor, hem de gelişmiş güvenlik özellikleri sayesinde web’de kişisel bilgilerinizin gizliliğini ve bilgisayarınızın güvenliğini koruyor. Windows 7 için özel olarak geliştirilmiş olan IE9’un bir diğer avantajı da, tek tıkla ulaşabilmeniz için sık kullandığınız siteleri PC’nizin görev çubuğuna taşıması.

Internet Explorer 9’un site sabitleme özelliğinden faydalanmak için tek yapmanız gereken, sabitlemek istediğiniz site açıkken adres çubuğunda yer alan site logosunu ya da açık olan sekmeyi Windows 7 görev çubuğuna sürüklemek. Bunu yaptığınızda siteyi, öncesinde tarayıcıyı bile açmaya gerek kalmadan, tek tıkla erişilebilecek şekilde masaüstünüze taşımış oluyorsunuz.

Internet Explorer 9’un sabitleme özelliği sayesinde, Facebook’u da çok daha etkin şekilde kullanmanız mümkün. Internet Explorer’ın Facebook’a özel sıçrama listesi sayesinde hem tarayıcınızı bile açmadan Facebook’un farklı bölümlerine anında tek tıkla ulaşabiliyor, hem de Facebook’taki yeni bildirimlerinizden anında haberdar olabiliyorsunuz. Internet Explorer 9’un Facebook sabitleme özelliğinden faydalanabilmek için, IE9 adres çubuğundaki Facebook ikonunu veya Facebook sekmesini tutup Windows 7 görev çubuğuna sürüklemeniz ve buraya bırakmanız yeterli.

Hemen Internet Explorer 9'u yükleyip ayrıcalıklarını yaşamak için tıklayın!



Bir bumads advertorial içeriğidir.

CUMA

Bugün Cuma Allah dualarımızı kabul etsin.Bu iki hafta benim için çok yoğun bir hafta hem yöneticimizin izinde olması,hem aldığım acı haber,bu sebeple gittiğimiz uzun yolculuk gidiş ve dönüşleri,hemde aysonu yoğunluğu derken ciddi anlamda bir sene içinde çok yorulduğum ve en uzun geçirdiğim haftalar sanırım.Kandilde amcamı aradım çok güzel konuçtuk bu durum azda olsa içimi rahatlattı.Yunus'un yedisi dün okundu.

Oğluşumu özledim yarın sabah yanına gidicem haftasonunu onunla geçiricem.Zaten Salıda o eve dönecek.Bizde o yokken hem benim sıkıntılarım sebebiyle eve sığamamam sebebiyle genelde bu haftayı hep dışarıda geçirdik.Bir önceki akşam eşimin ailesine kandil için gittik onlarada uzun süredir gitmiyorduk.Baya bir sohbet ettik.Eve geç döndük.

Dünde ortaköy'e gittik.Ben ortaköy'ü çok severim.Giderken çok yoğun bir trafik vardı.Ortaköy'de çok kalabalıktı.Artık İstanbul'da gezmenin çokda keyifli olmadığının farkına vardık.
İstanbulda yazları trafik rahatlardı ama bu sene hiç rahatlamadı.Yapılan yol çalışmaları ,Ramazan'ın Temmuz ayına gelmesi sebebiyle İstanbul tarfik yoğunluğu azalmayıp aksine artmıştı.Ortaköy'de boğaz turu yaptık.Boğaz turunun iyi geldiğini söyleyebilirim.Sonrada eve döndük.

Eve geldiğimde yatmaktan başka hiç birşey yapamıyorum.Bu akşam bir yere gitmeyip artık evi toparlamam ev biraz dinlenmem gerekiyor.Yarın sabah kahvaltıya oğlumun yanına Silivri'ye gideceğim.Pazar günüde isterse onuda alıp istemezse onsuz döneceğiz.Pazartesi yöneticimiz izinden dönüyor.İnşallah o yokken yaptığımız işlerde bir hata yoktur

Tekrar Hayırlı Cumalar kendinize iyi bakın.

4 Temmuz 2012 Çarşamba

KANDİL VE DÜN AKŞAM



Berat kandiliniz mübarek olsun.Bende bugün bol bol dua edeceğim.Allah heğimizin dualarını kabul etsin.
Efe Annannesi ve Dedesi ile birlikte Silivri'ye babasının çalıştığı kurumun kampına gitti.2 gündür orada ve ben onu şimdiden çok özledim.
Orada keyifli olduğunu denize girdiğini bisiklet sürdüğünü parkta olduğunu bilmek bana iyi geliyor.Bende dün Ceme akşam eve gitmek istemiyorum sıkıntılarımdan dolayıda evde daha çok bunalıyorum bir yerlere gidelim dedim.Florya Sosyal tesislerine gitmeye karar verdik denizi seyretmek bana iyi gelebiliyor.Tabi oraya gitmek trafikten dolayı biraz zaman aldı.Sonra orada birşeyler yemek için gittiğimiz her yerde sıra vardı.Neyse zar zor bişeyler atıştırdık.Sonra denizi seyrederek cem'le oturduk muhabbet ettik.10 buçuk gibi benim uykum geldi eve gitmek üzere kalktığımızda hala tesise girmeye çalışan araba park yeri arayan birçok insan vardı çok şaşırdık.Bizde hafta içi sakin olur diye düşünmüştük.Ama bana iyi geldiğini söyleyebilirim

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...